HEKİMLER İŞ BIRAKACAK
Aile Hekimliği Yönetmeliği’ne yapılan itirazın ses getirmemesi sağlık çalışanlarının bir kez daha eylem kararı almasına neden oldu. Denizli Sağlık Platformu, aile hekimlerinin 6 Ocak’ta, devlet ve üniversite hastanelerinde görevli hekimlerin de 8 Ocak’ta iş bırakacağını açıkladı.
Tabip Odaları, sağlık sendikaları ve aile hekimi derneklerinin, 1 Kasım’da yürürlüğe giren Aile Hekimi Yönetmeliği’ne itirazları sürüyor. Bu alandaki sivil toplum kuruluşları, Sağlık Bakanlığı’nın itirazlarına ses vermediğini bu nedenle yeniden eylem kararı aldıklarını duyurdu.
Denizli’de tabip odası, AHED ve sendikaların oluşturduğu Denizli Sağlık Platformu, aile hekimlerinin 6-10 ocak tarihleri arasında iş bırakacağını duyurdu. Platform 8 Ocak’ta ise devlet ve üniversite hastanelerinde görevli hekimlerin iş bırakacağını açıkladı.
İKİ KEZ UYARDIK
Yapılan yazılı açıklamada bakanlığın iki kez uyarıldığı ancak yöneticilerin kafalarını kuma gömdüğü ifade edildi. Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
* Yönetmeliğin vereceği zarar o kadar belirgindir ki, sözleşme imzaları öncesinde bakanlık sistem üzerinde oynayarak aralık ayında kendi koyduğu kuralları uygulamamıştır.
* Aile hekimleri için çıkarılan yönetmelik sağlık sisteminin yapısal sorunlarını Aile Hekimlerinin sırtına yükleyerek Aile Hekimliği sistemini bir çıkmaza sürüklemeye adaydır.
* Bu davranış şekli sadece aile hekimliği için geçerli değildir. Devlet hastanelerinde, üniversitelerde sorunlar dağ gibi yığılmıştır.
* Sağlık bakanlığı için hastalar sadece doktorun yüzünü görüp reçetesini alsın yeterlidir. Sistem aksıyormuş, hastalarla doktorlar arasında güven ilişkisi kurulamıyormuş, kaliteli sağlık hizmeti verilemiyormuş, kişilerin cebinden yaptığı sağlık harcamaları yükseliyormuş, şiddet artıyormuş umurunda değildir.
HER GÜN ŞİDDET TEHDİDİ…
Açıklamada hekimlerin her gün şiddet tehdidi altında çalıştıkları, parça parça ve belirsiz bir gelire mahkum edildikleri kaydedildi. Yönetmelik ile belirlenen emeklilik haklarının, hekimleri ölene kadar çalışmaya mahkum ettiğine işaret edilerek şu itirazlar yapıldı:
* Her gün insan haklarına aykırı bir iş yüküyle boğuşuyoruz
* Hastalarımıza 5 dakika ayırmak zorunda bırakılıyoruz
* Zorla Sağlık hizmetinin doğasına aykırı bir şekilde vardiyalı çalışmaya zorlanıyoruz
* Geçici görevlendirmelerle oradan oraya savruluyoruz
* İlk güçlü depremde yıkılacak binalarda hastalarımızla beraber ölümü bekliyoruz
* Yöneticilerinin nobran tavırları nedeniyle işyerlerimizde huzur kalmadı
* Üniversiteler sürekli bir borç yükü altında eziyorlar
* Tıp Doktoru, Öğretim Üyelerinin özlük hakları yetiştirdikleri öğrencilerin gerisinde Tıp eğitiminin kalitesiyle ilgili hiçbir kaygıları yok.Uzmanlık eğitimini içinden çıkılmaz hale getirdiler
* Ülkemizin en başarılı öğrencilerinin iyi eğitim alma haklarını ellerinden aldılar. Sanki birileri kalitesiz doktor yetiştirilsin diye elinden geleni yapıyor.