İçeriğe geç

Melek Mosso Denizli anılarını anlattı

Denizlili başarılı şarkıcı Melek Mosso, katıldığı Alper Bahçekapılı’nın programında Denizli’deki anılarını ve kendisiyle ilgili bilinmeyenleri anlattı.

Haber Merkezi
Twitter Facebook WhatsApp Telegram
Yayınlanma: Ağustos 10, 2024 - 12:40:48 Güncelleme: Ağustos 10, 2024 - 12:43:52

Oksijen TV’deki Alper Bahçekapılı’nın programına konuk olan Denizlili şarkıcı Melek Mosso, hayatı hakkında merak edilenleri anlattı.

Hayvanseverliği ile bilinen ve Türkiye’nin gündeminde olan sokak hayvanlarının uyutulmasını da içeren yasayla ilgili soruları yanıtlayan Mosso, “Uyutulma meselesi benim için çok insanlık dışı bir hareketmiş gibi geliyor. Bir canlıya zaman biçip ömrüne karar vermek, onu öldürmek, buna karar verecek güçte olduğumuzu düşünmüyorum. İnsanlar olarak kendimizi çok önemsiyoruz bazen. Ama doğada bir denge var ve onlarda çok önemli. İyileştirmeler, düzeltilmeler bunlar yapılabilir. Mantıklı birçok çalışma yapabilir. Hayvanseverler, STK’lar bununla ilgili çok mantıklı, çok insancıl çözümler üretiyorlar. Önemli olan bunların doğru ve sistemli bir şekilde uygulanabilmesi. Sokakta bu kadar hayvan sıkıntıda yaşamamalı. Çok güzel barınaklarımız olsa o barınaklardan evlat edinsek, bazı insanlar için hayvan bakmak bir heves değil de gerçekten bir canlıyla yaşam paylaşmak olsa birçok şey daha farklı olurdu diye düşünüyorum. Umarım su akıp yoluna girecek. Çünkü aksi takdirde bunun karmasını yaşarız. Bu yasanın altında imzasını olan b una evet diyen insanların vicdanıyla baş başa kalınca sonradan bunun altından kalkamayacaklarını düşünüyorum” dedi.

“KARAKTERİMİ DOĞAL HAYAT ŞEKİLLENDİRDİ”
Köy hayatı, Anadolu insanı müziğini nasıl etkiliyor sorusuna samimi cevaplar veren Mosso,  “Çocukluğumda köyde geçirdiğim vakit kesinlikle mükemmel pozitif olarak hayatıma yansıdı. Çünkü o organik yaşamın içinde bambaşka bir dengenin içindesin. Mesela annemlerin köyü biraz daha çağdaştır ama ben 5-6 yaşlarındayken babamların köyüne gittiğimde su yoktu. Bunu görmüş olmak bana çok tuhaf geliyor. Sanki yüzyıllar önce ama değil aslında 30 yıl önce böyle bir köyde vakit geçirdim. Köyde gece hikayeleri dinlerdim. Köyde çünkü televizyon falan yok. Sabah güneş doğduğunda hayvanlar, bahçe, tarla, çocuklarla başlıyor gün. Elimizde tablet, televizyon, telefon gibi dijital uyarıcılar olmadığı için doğal uyarıcılarla mükemmel bir karakter temeli oluşturuyorsun. İnsanlar toplanıp bir şeyler söyleyeceği zaman sesi güzel olanlar söylerdi. Bana “Melek hadi bakalım bir türkü söyle bize” derlerdi.” diye konuştu.

“DÜĞÜNLERDE SÜNNETLERDE ŞARKI SÖYLÜYORDUM”
Lise yıllarında Denizli’de müziğe başladığı zamanları anlatan ünlü şarkıcı, “Denizli’de sadece bir yerde lisedeyken sahneye çıktım. 16 yaşındayken arkadaşlarla çok heveslendik. Hatta okuldan atılıyorduk. Her yere afişimizi asmışlardı. O son oldu. Ama 18 yaşında ilk yılımda üniversiteyi kazanıp Aydın’da Adnan Menderes Üniversitesi’ne okumaya gittim. Daha sonrada Aydın ve çevresindeki bütün il ve ilçelerde yıllarca düğünlerde, sünnetlerde şarkı söylüyordum” dedi.

“KAMP YAPMAYI ÇOK SEVERİM, ÇADIRIMI BEN KURARIM”
Alper Bahçekapılı’nın “Yaz denince aklına ne geliyor? Neler yapmayı seviyorsun?” sorusuna “Yaz denince aklıma sıcak geliyor. Sıcağı çok seviyorum. Soğuktan nefret ediyorum. Eşimle birlikte sıcağı ve yüzmeyi çok seviyoruz.” diyen Mosso, kamp yapmayı sevdiğini söyledi. Denizli’de lise yıllarında Kefe Yaylası’nda ailesiyle çadır kampı tatili yapan ünlü şarkıcı, kamp tatilinde çadırını kendisinin kurup kendi elleriyle yemek yaptığını anlattı. Eşiyle kamp tatili yapmayı sevdiklerini söyleyen Mosso, “Kamp yapmayı seviyoruz. Mesela ben otele gitmem. Yaz bizim için orman, deniz, güneş, trekking ve köpekler demek oluyor. Kamplarda çadırı ben kuruyorum. Ben iyi bir kampçıyımdır. Çantamda malzemelerim küçük tencereler, taşınabilir ızgaram falan vardır. Çadırımı kurarım, çadırımın alanını kazar, etrafına böcekler gelmesin diye tuz atarım. Etrafına mumlar koyarım. Yangın tehlikesine karşı etrafını kazıp taşlar yerleştiririm. Süslerim çadırın etrafını bayılırım. Kozalaklar toplayıp asıp süslerim. Ocağımı yapıp, yemekleri hazırlıyorum. Kampa giderken köylerden aldığımız patates, patlıcan gibi şeyleri közleyip, kaynatabileceğimiz yiyecekleri yapıyoruz” diyerek sakinliği ve doğayı sevdiğini vurguladı.  

Programı izlemek için linke tıklayın:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir